Karar yazarı İbrahim Kahveci, ekonomik göstergelerin Mayıs 2023 yılının da gerisine düştüğünü belirtti, seçimden sonra işsizliğin artacağını, piyasaların yaprak kımıldamaz hale geleceğini ifade etti. Ekonomi yönetiminin seçimden sonra daha da acı bir ilaç için hazırlık yaptığını kaydeden Kahveci, Hazine garantili müteahhitlerin ödemelerine yönelik hiçbir önlem alınmadığı için bu yükün de fakirlerin sırtına yükleneceğini belirtti.
İbrahim Kahveci’nin “Fakirlik kalıcı fatura ağır olacak” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle.
“İki temel veriye bakıyorum. Ekonomik aktiviteyi yansıtan altın ve enerji hariç dış açık ne durumda? İşte orada yıllık açık hala 30 milyar doların üzerinde. Hatta Mayıs 2023’ün bile çok üzerindeyiz.
İşte bu veriyi tamamlayan ikinci veri: Tüketim malı ithalatında da hala zirvedeyiz. Orada da düşüş yaşanmıyor.
Lakin bunların yanında işsizlik verileri çoktan bozulmaya başladı. Geniş tanımlı işsizlik yüzde 22’lerden yüzde 27’lere çıktı bile.
Bu çok tehlikeli bir durumdur: Çünkü ilaç ile tedavide sonuç henüz alamadık ama ilacın yan etkisi tüm gücünü gösteriyor.
Nedenini söyleyeyim: İlacı yeterli dozda alamıyoruz. İşte onu 31 Mart seçimlerinin ardından alacağız. Asıl fatura o zaman çıkmaya başlayacak.
Hatta Merkez Bankası bunu görmüş olacak ki, ek önlemleri seçimleri beklemeden almaya başladı bile. Çok yakında işten çıkarmalar daha da hızlanacak ve piyasa yaprak kımıldamayacak noktaya gelecek. Çünkü buna mecburuz.
Altın ve enerji hariç dış denge 10-15 milyar dolar fazlaya geçmeden, tüketim malı ithalatı da 47 milyar dolardan 10 milyar dolar seviyelerine düşmeden bunu başaramayız.
Kasasında döviz olmayan bir ülke olarak net döviz ödeme pozisyonuna geçmek zorundayız.
ZENGİNLERİN YÜKÜNÜ FAKİRLER ÖDEYECEK
Faturayı neden daha çok ödeyeceğimizin bir nedenini de Bütçe üzerinden izah edelim: Sadece faiz ile tüketiciye kemer sıktırmakla bu iş olmuyor. Devletin de kemer sıkması gerekiyor. Oysa Hazine garantili müteahhitlerin ödemelerine yönelik hiçbir önlem alınmadı ve alınamaz. Onların garantilerine Şimşek bile dokunamaz.
Siz anladınız bunu.
O zaman faturayı kim ödeyecek? Elbette fakirler; yani sabit gelirliler. Ne emeklilerin ücreti reel olarak artırılabilir ne de çalışanların. Ücret zamları mecburen negatife indirilecek.
Yani lüks tüketim kuyruklarının acısını da fakirler ödemek zorunda kalacak. Bunu da kesin bilgi olarak yazın kenara…”
(EKONOMİ SERVİSİ)