Son iki yılı istihdam, ihracat ve kapasite kullanımında gerilemelerle geçiren sanayici, yeni yıla kâr marjında daralma beklentisi ve yapısal reform talepleriyle giriyor. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, 2024’te sancılı bir geçiş süreci yaşanacağını söyledi.
Deprem, iki tura yayılan cumhurbaşkanı seçimi, tamamen değişen ekonomi politikaları, yüzde 8.5’lik faiz oranından yüzde 45’e sıçrayan politika faizi, daralan ihracat pazarı ve iç taleple birlikte zorlu ve çalkantılı bir yıl geçiren üretim sektörü, yeni yılın ilk yarısında bu sıkıntıların devam edeceğini öngörüyor.
Bu yılın son meclis toplantısında konuşan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, yeni ekonomi yönetiminin ortaya koyduğu makro hedefleri yapısal reformların izlemesi gerektiğini belirtti. 2023’ün ilk yarısında rasyonelliğin pek dikkate alınmadığı bir yıl yaşandığını belirten Bahçıvan şu yorumları yaptı:
- Büyümenin kapsayıcılığından önemli bir taviz verdik. Kalitesinde zaaflar ortaya çıktı.
- Yeni programın önümüzdeki yıl büyümede önemli bir ivme kaybına yol açması muhtemel
- Kredi faizleri sanayicimiz için zorlayıcı oluyor.
- Küresel ekonomik ortam dipten dönüş sinyallerine rağmen hâlâ ülkemizin ekonomisi için destekleyici olmaktan uzak, bunun ana sebeplerinden biri yüksek faiz ortamı.
- Ekonomi programının önümüzdeki sene büyümede belirli bir ivme kaybına yol açması muhtemel; yüzde 4 olan OVP hedefinin altında kalınması pek de sürpriz olmayacak
- Bununla birlikte kırılganlıkların azaldığı, büyümenin daha dengeli bir bileşime kavuştuğu bir modelin uzun vadede sağlayacağı kazanımlar azımsanmamalı.
- Yılın ilk yarısında zorlu koşulların bizi bekleyeceği açık olsa da 2024’ün ikinci yarısından itibaren daha sağlıklı bir tablonun şekilleneceğini düşünüyoruz.
- Gelinen noktada üretimde yapısal dönüşüm artık ertelenebilir veya tali bir gündem olmaktan çıktı, kaçınılmaz bir zorunluluk haline geldi.
- OVP’de ortaya koyulan hukuk başta olmak üzere yapısal dönüşüm vizyonunun kâğıt üstünde kalmaması çok önemli
- Sadece makro ekonomik dengeleri değil, maalesef bir süredir epey yara almış olan yatırım iklimini de onarmamız gerek.
- Finansman konusu da genel bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç duyduğumuz alanlar arasında.
- 2023’ün ikinci yarısında olduğu gibi 2024’te de sancılı bir geçiş sürecini hep birlikte yaşayacağımız aşikâr.
GİYİMDE MEVCUT OLANI KORUMA YILI
Sektörde 2024’ün ikinci yarısından itibaren toparlanma sürecinin başlamasını öngördüklerini söyleyen Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, şunları söyledi:
“2022 yılında 21.2 milyar dolarlık ihracat yapan sektörümüz 2023’ü ise olumsuz koşullar nedeniyle 19.6 milyar dolar civarında ihracat ile kapattı. 2024 yılında da bu rakamı korumayı hedefliyoruz. Sektörümüz 2023 yıl sonu itibarıyla 650 bin kişiye istihdam sağlıyor. 2024 yılında da bu rakamı korumayı hedefliyoruz. Ekonomi politikalarındaki değişimin esas etkilerini 2024 yılı başından itibaren göstereceğini düşünüyoruz. Sıkılaşma politikaları neticesinde yılın ilk yarısında iç talep önemli ölçüde yavaşlayacak. Ancak enflasyonda düşüş sağlanırsa yılın ikinci yarısında iç talep toparlanabilir.”
