Pandemi sürecinden bu yana yüksek getiri sunan borsada son dönemlerde yaşanan düşüşler oldukça dikkat çekiyor. Borsa en son 3 Ekim tarihinde 8560 puanın üzerine çıkarak tarihi rekor kırmıştı. Aralık ayı itibarıyla 8 bin puan seviyesinden aşağı doğru hareket eden BIST 100 endeksi cuma günü yüzde 2.67 oranında düşüş göstermişti.
Peki borsadaki sert dalgalanmaların sebebi ne, önümüzdeki yıl borsayı neler bekliyor, BIST 100 endeksi için yeni zirve hedefi ne? Şu anda mevduat mı yoksa altın mı daha cazip? Konuyla ilgili tüm merak edilenleri Ekonomist Hikmet Baydar, milliyet.com.tr’ye açıkladı. Baydar konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
‘DÜŞÜŞ VEYA ÇIKIŞ TRENDİ ANLAMINA GELMİYOR’
“Yıl sonuna yaklaşıyor olmamız nedeniyle pozisyon ayarlamalarının olduğu bir dönemdeyiz. İşlem hacmi sığ olduğu için sert dalgalanma ihtimalinin yüksek olduğu bir dönemdeyiz. Sert düşüşle geldiğimiz 7557 puan seviyesi 10 iş günü önce gördüğümüz 7529 puan seviyelerine yakın. Yatay seyirde dalgalanan bir borsamız var. O yüzden bu tür dalgalanmalar bir düşüş veya çıkış trendi olduğu anlamına gelmiyor.
Ancak düşüşün detayına bakarsak, sanayi endeksinde düşüşün daha fazla olduğunu görüyoruz. Sanayi endeksi cuma günü %3.11 oranında düşüşle 11.513,23 puandan kapandı. Özellikle inşaat sektörü ile son zamanlarda gelen satış verilerinde kasım ayında ipotekli satışlarda bir yıl öncesine göre aynı ayda %68.5 düşüş gelmesi, sıkı para politikası çerçevesinde alınan tedbirlerle inşaat sektörünün geldiği durumu gösterdiği için bu sektöre gelen satışların temel dayanağı oldukça fazla.
Kaldı ki, yüksek faizler ve resesyon riski hem global ekonomiler hem de ülkemiz ekonomisi için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle de büyüme beklentileri aşağı yönlü revize edilmektedir. Bu durum borsanın gelecekteki beklentilerini olumsuz etkiliyor. O zaman da satış potansiyeli artıyor. Bu arada notların yükseltilmemesi ve borsayı yukarı çekecek kadar yabancı yatırımcı girişinin olmaması da satışlarda önemli bir faktör olabilir. Ancak tekrar belirtmekte fayda var. Mevcut durumda borsamız yatay seyirde dalgalanmaktadır.
BORSA NE KADAR DAHA DÜŞER?
Borsanın yabancılar tarafından da önemli görülen fibonacci desteği 7574 civarıdır. Her ne kadar kapanış bu seviyenin altında olsa da, emin olmak için bir-iki gün bu seviyede tutunup tutunmadığını izlemek gerekiyor. Şimdilik bu desteğin çalışma ihtimali fazladır. Düşük işlem hacmi bir risk oluştursa da yıl sonuna kadar piyasaya önemli bir satışın geleceğini düşünmüyoruz. 7450 seviyelerinden alım gelme potansiyeli fazladır.
ŞU ANDA BORSADA KALMAK MANTIKLI MI, HANGİ SEKTÖRLER ÖNE ÇIKIYOR?
Borsanın geleceği için, büyüme hedeflerinin aşağı çekilmesi, yüksek enflasyon ve sıkı para politikası gibi engellerin yanında CDS’lerdeki iyi duruma rağmen notlarımızın artırılmaması için ayak diretilmesi, gri listeden çıkartılmamamız ve yerel seçim bahanesiyle gelmeyen yabancı yatırımcılar ciddi bir olumsuz hava oluştursa da şirket bazında tablo farklı olabilmektedir.
O yüzden sektör ve yönetici kalitesi iyi olan şirketler her zaman yatırımın karşılığını verirler. Kısa vade kredili işlem yapanlar için risk oldukça büyük. Ancak uzun vadeli ve öz kaynaklarıyla alım yapanlar için gelecekte daha karlı tabloları görmek mümkün olacaktır. Hisse seçiminde yabancıların tercihi bankalar olabilir. Ancak inovatif faaliyetler yöneten bilişim ve teknoloji şirketleri ciddi fırsatlar sunabilirler. Bunun dışında enerji her zaman favori olmaya devam edecektir.
BORSADA 2024 HEDEFİ NE?
2024 yılı için beklentiler 2023 kadar iyi olmasa da yine de bir büyüme beklentisi var. Bunun yanında sektör ve firma bazında büyüme çok farklılıklar gösterebiliyor. Not artırımları, gri listeden çıkma, jeopolitik risklerin azalması, resesyon kaygılarının son bulması, yerel seçimin atlatılması sonrasında eğer yabancı girişi sağlanırsa ve yabancı payı %60’lara kadar çıkabilirse endeksin 11000-12000 aralığına kadar yükselmesi mümkün. Ancak bu sayılanlar olmazsa, kar realizasyonları daha şiddeti gelebilir.
ŞU ANDA MEVDUAT MI YOKSA ALTIN MI DAHA GÜVENLİ?
Mevduat faizleri hedeflenen enflasyona göre reel getiri sağlamaya başladığı için avantajlı görülüyor. Altın da favori olmaya devam edecek gibi görünüyor. Özellikle jeopolitik riskler altının cazibesini artırırken, 2024 yılında faiz indirimlerinin olacağı beklentisi altını daha da yukarı itebilir.”
